(50).jpg)
Galatasaray Divan Kurulu toplantısı, yine şen şakrak, yine bol eleştiriyle geçmiş. Tabii ki başkan Dursun Özbek de boş durur mu, almış kürsüyü eline, başlamış ayar vermeye. Özellikle o 'futbol aklı eksik' diyenlere öyle bir dokundurdu ki, sanırsın üç sene üst üste şampiyonluk gelmemiş de, küme düşmüş takım hakkında konuşuyorlar. Yahu, altı üstü bir eleştiri yapıyorsunuz ama biraz da başarıyı övün diyor. Haklı adam, koskoca takım Şampiyonlar Ligi'ne gidiyor, siz hala 'futbol aklı' diye dert yanıyorsunuz. Sanki futbolcular matematik problemi çözemedi de, maçları öyle kaybetti!
Hele bir de Barış Alper mevzusu var ki, sormayın gitsin. Başkan resmen futbolcusuna etten duvar olmuş. Demiş ki 'Lig başladı, hedeflerimiz yüksek, Barış Alper hakkında kamuya açık yerde konuşmak neyin nesi? Çocuk etkilenir.' Haklı vallahi. Sanırsın Barış Alper, o Divan toplantısında köşede oturmuş, 'Ay beni eleştiriyorlar, şimdi topu nasıl süreceğim?' diye panik yapıyor. Bırakın garibimi topunu oynasın. Hele ki bu dönemde, futbolcuların hassas dönemleri oluyor malum.
Ama esas bomba, Dursun Başkan'ın son sözleri: 'Benim yerim belli, gelin birebir konuşalım.' Yani resmen eleştiri yapacak olan Divan üyelerine adres tarifi vermiş. 'Canım sıkıldı, Barış Alper'in pasları kötü, Tete neden oynuyor?' demek isteyenler, artık kulübün kapısına dayanacaklar anlaşılan. Kahve sohbeti gibi Divan'da laf atmak yok, randevu alıp kapalı kapılar ardında, başkana birebir dert yanacaksınız. Yoksa kamuoyu önünde bu işler kulübün lehine olmazmış. Başkan, 'Kendi aramızda yapalım dedikoduyu, elaleme duyurmayalım' tadında bir uyarı çekmiş yani. Demek ki Dursun Başkan'ın koltuğu sağlam, kimse Barış Alper üzerinden o koltuğu sallamasın diye bir gönderme de çakmış. Futbol dünyasında eleştiri serbest ama 'nerede ve kimden' olduğu çok önemliymiş, bunu da öğrenmiş olduk.