Hatırlarsınız, geçtiğimiz transfer döneminin en çok konuşulan olaylarından biriydi Alvaro Morata'nın Galatasaray'dan olaylı ayrılığı. Hani o 'ben gidiyorum, daha iyi yerlere' havalarında İtalya'ya döndü ya, ne yazık ki yeni macerası tam bir 'Gol Bulmaca' oyununa dönüşmüş. Cimbom'dan 'olaylı' bir şekilde kapıyı çarpıp Como'nun yolunu tutan sevgili Morata, İtalya'da adeta kabusu yaşıyor diyebiliriz. Ama bizim kabus dediğimiz şey, onun gol hasreti...
Şimdi sıkı durun, çünkü istatistikler Morata'nın Como'da 'gol yememe' başarısının (!) aksine, 'gol atamama' başarısını tescilliyor. Ligde tam 8 maça çıkmış, dile kolay! Ama tabela şerefi için sahaya çıkan Morata, bir türlü topu ağlarla buluşturamamış. Hani 'kaleciyle karşı karşıya kalsa kaçırır mı?' diye sorulan forvet tipleri vardır ya, Morata o seviyeye gelmeden önce gol atmayı unutmuş sanki. Toplamda sadece bir tane asist katkısı var, o da 1-1 biten Genoa maçında, sağ olsun, 'en azından bir şey yaptım' demek için herhalde.
Sanmayın ki sadece ligde böyle. İtalya Kupası'nda da iki maçta boy göstermiş bizim İspanyol golcü, ama orada da gol hanesine sıfırı, asist hanesine sıfırı yazmış. Yani anlayacağınız, Morata şu an golcülükten çok, 'topu rakip kaleye götürmeden nasıl maçı tamamlarım?' felsefesini benimsemiş gibi. Galatasaray'dan ayrılırken arkasından söylenen 'Ah'lar mı tuttu, yoksa İtalya havası mı yaramadı bilinmez ama görünen o ki, Morata'nın golleri şu an 'kayıp aranıyor' ilanlarıyla bulunabilir ancak!