(21).jpg)
Vay be Morata... Milli takım kampında, ülkenin şanlı bayrağını temsil ederken kalkmış eski takımını, hem de kiralık oynadığı takımı konuşuyor. Ne kadar da önemli bir gündem maddesiymiş, pes! Geçtiğimiz günlerde Galatasaray'dan ayrılıp Serie A'nın 'neredeyse en iyisi' Como'ya transfer olan Alvaro'muz, anlaşılan o ki sosyal medyada yaptığı 'bir anlık' çıkıştan biraz utanmış. Hani şu giderayak yöneticilere falan salladığı meşhur paylaşım var ya, işte ondan bahsediyorum. Neyse ki 'hata bende değil' demenin bir yolunu bulmuş.
Kendisi aynen şöyle buyurmuş: 'O paylaşımı sildim. Taraftarlar ve kulüpteki birçok kişi yazdığım o 'kötü' ifadeyi temsil etmiyor. Bana inanılmaz iyi davrandılar.' Yani diyor ki: 'Ey Galatasaraylılar, o laflar size değildi, kalbiniz temiz, biliyorum.' Tipik futbolcu açıklaması: Yönetime laf çak, sonra taraftara sarıl. Aferin Alvaro, bu taktik hiç eskimez! Bir de eklemiş, 'Bu tür şeyler birçok yerde olur, ayrıldığınızda kontrol edemeyeceğiniz faktörler vardır.' E tabi canım, her şey birden kontrolden çıkar, klavye tuşları kendi kendine yazar zaten, futbolcu ne yapsın?
Morata, 'Ayrılmayı kabul etmek zorunda kaldığım birçok şeyi hak etmedim. Paylaşımı silmek daha iyiydi. Bana verdikleri her şey için Galatasaray'a sadece teşekkür edebilirim' diyerek sözlerini bağlamış. Yani özetle, 'Ben mağdurum ama yine de teşekkür ederim' modunda bir veda yapmış. Ne diyelim, gönüller bir olsun Alvaro. Ama bir dahaki sefere sosyal medyada yazmadan önce bir nefes al, 10'a kadar say. Ya da en güzeli, bir PR ekibi tut. Onlar senin yerine 'kontrolden çıkan faktörler' cümlesini daha profesyonelce kurar.