Evet sevgili dostlar, Beşiktaş'ın yeni kanat oyuncusu Vaclav Cerny gelmiş hoş gelmiş! Almanya'dan, Wolfsburg'dan kaptığımız 27'lik Çek abimiz, 3+1 yıllık imzayı atmış. İlk demeci de bomba gibi: "Maksimum seviyede başarılı olmak istiyorum, en iyisi olacağım!" İyi de Vaclav'ım, zaten her gelen 'en iyisi olmak' için gelmiyor mu? Bu açıklama bizi bir güldürdü zaten, ama bu özgüven güzel. Hatta daha da ileri gitmiş, "Soyadım Cerny, yani siyah demek, Beşiktaş'a ne kadar uydum!" demiş. Haydi bakalım, soyadına kadar ince düşünmüş adam, daha ne olsun!
Transfer süreci de bir o kadar "istemekle" geçmiş. "Sabırsızlanıyordum, çok istekliydim" falan derken, anladık Cerny, çok gelmek istemişsin. Ama gelmeden önce bir Orkun'a, bir Rıdvan'a, bir de Çek kankası Jurasek'e sormuş, "N'apıyım Beşiktaş'a gideyim mi?" diye. Sanki referansla işe girmiş mübarek! Hele Rıdvan'la daha geçen sezon Rangers'ta berabermiş, "Rıdvan çok iyi insan, çok iyi oyuncu, onunla yeniden oynayacağım için mutluyum" demiş. Kankasına kavuşmak için mi geldin sen Beşiktaş'a Cerny? Şaka bir yana, arkadaş çevresiyle gelmek istemesi de hoş, en azından içeriden bilgi toplamış.
Hollanda'ya 'futbolun fabrikası', Almanya'ya 'rekabetçi', İskoçya'ya da 'taraftar kültürü Türkiye gibi' demiş. Yani adamın CV'si bayağı dolu, gezgin olmuş resmen. Sonra Sergen Yalçın'ın kendisi hakkındaki güzel sözlerini duyunca da çok mutlu olmuş. Sergen Hoca'dan övgü almak kolay mı, bir topçunun kariyerine sığdıracağı en büyük onurlardan biri olsa gerek. Bir de İstanbul'a ailesiyle uzun yıllar yerleşmek istediğini söylemiş, "Eşimle, çocuğumla huzurlu bir hayat istiyorum" diye. Hayırlı uğurlu olsun diyelim, inşallah soyadın gibi siyah beyaz zaferler yaşarsın Beşiktaş'ta Cerny! Trafik sıkıntısı da çekmezsin inşallah, onu soramamışsındır arkadaşlarına herhalde.